64- Hareketsiz Duran Kolay Tutulur

64ncü ders
1 nci kıta;

TAO 63 ncü derste ele aldığı
” nefs ile mücadele ” konusuna, 64ncü derste de devam etmektedir.
İnsan fitraten mükemmel yaratılmıştır.Yaratan, insanları kolayca huzur ve mutluluğa ulaşacak şekilde yaratmıştır.Ne var ki Insan mutluluğu kendine yönelik eksik veya yok saydığı şeyleri teminle elde edeceğini düşündüğünden, sahip olma telaşı içine girerek kendini nefsinin eline teslim eder.Başlangıçta henüz çok gelişmemiş olan nefsinin afetleri giderek başa çıkılamayacak kadar azmanlasirlar.Oysa kişi genç yaşlarda: “Ben neden buradayım?” “Burada ne yapmam bekleniyor?”  ” Nasıl hareket etmeliyim?” gibi soruları sorsa bu niyet için ona doğru davranışlar kesinlikle gösterilecektir.Kişinin en bariz hatası; kendini müstakil bir varlık görmek ve mutluluk yolunun nefsinin isteklerini tatminde olduğunu düşünmesidir.

64ncü ders
2nci kıta;

İnsanların dünyaya gelişleri gibi bir de gidişleri vardır.İnsan o gidişi kendine çok uzak görmektedir.Bir mezarlıktaki mezar taşlarına baktığımızda, pek de çok gencecik insanın bu dünyayı terkettiğine şahit oluruz.Bize düşen burada bulunus gayemize yönelerek kendimizde olan o ikinci doğumu gerceklestirmemizdir.Bu aslında çok kolaylaştırılmistir.Bizden beklenen sadece ihlasli bir yonelistir.Yaratan sonrasını bize kolaylaştıracağını Kuran’da söylüyor.Tao da zaten hep benzer sözler söylüyor.Aslında nefsinin emrinde yaşamak en zor olanıdır.Mutsuzluğun da tek nedenidir.

64ncü ders
3ncü kıta;

İnsanların bir kısmı da doğru yola girer gibi olur ama, tam işler yoluna girmeye başlamış iken birkaç olumsuz görünen tecelli veya çevreden aldıkları negatif tepki nefslerinden gelen baskıyla birleşince; sigarayı bırakan sigaraya döner. İçkiyi bırakan içkiye döner.Dedikodudan yüz çeviren dedikoduya döner.Bunları böyle artırabiliriz.Nefsi de kulağına
” Boş ver ölümlü dünya, sen güzel yaşamaya bak.” diye fısıldayinca, çok özenle nefs mücadelesine başlayan kişi herşeyi bizzat kendi eliyle bozar.Mutluluk da BİR BAŞKA BAHARA kalır…

64ncü ders burada tamamlandı Yarın 65nci ders geliyor

63- Geri Dur

63 ncü ders
1 ve 2 nci cümle;

Taoizmin bize önemli tavsiyeleri var.Bunlardan biri de, nefsimizin daha da guclenmemesi için kendimizi çok fazla öne çıkarmamalıyiz.Hani ” isimsiz kahramanlar ” diye bir deyim vardır ya , aynen onun gibi.Şöhret peşinde koşmadan, alkış, teşekkür beklemeden iyiye, güzele ve hizmete yönelmeliyiz.

63 ncü ders
3, 4, ve 5 nci cümle;

Tao’nun bir öğüdü de bizim sürekli keyif ve haz veren şeyler üzerine gitmeyip, belki bize elem ve yorgunluk verecek olan ama karşı tarafa bir rahatlama, huzur ve mutluluk verecek olan şeylerin peşinde olup tatsız ve keyifsiz görünene yönelmemizdir.Ayrıca bizi onore edecek, kıvanç verecek ilişkilerden geçip toplumda çoğunluk tarafından değersiz ve önemsiz görülen kişilerin kendine güven kazanmasına yardımcı olacak işler yaparak bu gibi kişilere ” hayat nefesi ” vererek onların da mutlu olabilmelerine katkıda bulunmamizdir.Yaşama gerçek anlamı ve tadı verecek olan da budur.Begonvil çiçeği DIKENINDEN açılıyor.Doğada da böyle tesirli ayetler mevcut.

63 ncü ders
2 nci kıtanın tamamı;

İyiye iyi davranmak, her kişinin işi.Kötüye iyi davranmak er kişinin işidir.Tasavvufta ” er kişi” demek nefsini fena fillah etmiş kişidir.Kadın veya erkek kim nefsini tezkiye etmişse o er kişidir.Kadın olsun, erkek olsun kim nefsinin emrindeyse o kadındır.Bu kadını küçültme gibi bir mana içermiyor.Tasavvufta kadın aynı zamanda sıfatlar anlamına geliyor. Başlangıçta ölü sayılan kişi nefsini tezkiye ettiğinde dirilip o sıfatların artık sahibi olan er kişi olmuş oluyor.Demek ki kötülük yapana iyi davranabilmeyi ancak nefsinin emrinden çıkarak dirilenler becerebiliyor.
Işte TAO’da bize bu kıtada bunu öneriyor.Gerçek mutluluk, gerçek huzur kendini mutlu etmekten geçmiyor.Mutluluk daima ötekilerden kazanılıyor.
Tao nefsinizin afetlerini besleyip büyütmeyin, yoksa onlar giderek başa çıkılmaz hale gelir diyor.Mevlâna Hz’lerinin de böyle bir hikayesi var.
“Zaman varken şu dikenli çalılar küçükken onları sök at.Sonra onlar büyür ve güçlenir.Senin işin zorlaşır belki imkansız olur.Şimdi onlar cılız ve zayıfken onlardan kurtulman kolaydır.” anlamında bir hikaye.
Görülüyor ki hakikat boyutuna geçince herşey BİR’e ulaşıyor.İster Çinli bir bilge ister Anadoludan , ister Arabistan veya İngiltere’den.Hepsi kardesimiz dünya da hepimizin evidir.Hakikatin sesi BİR.

63 ncü ders
3 ncü kıtanın tamamı;

TAO diyor ki:
Tüm hedeflere önce niyet etmek sonra da harekete geçmekle ulaşılır.

63 ncü ders
4 ncü kıtanın tamamı;

Bilgelerin şatafatlı büyük görünen işlerle ilgisi yoktur.Onlar, nefs sahiplerinin küçük gördüğü işlere yönelerek büyük işler başarırlar.Yüksek bilgelik yolunu seçen insanlar zor kabul edilen işlere sevgiyle ve ihlasla giriştikleri için, onlara bayırlar düz yol olur.
Ayrıca La Fontaine diyor ki:
Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez..

63 ncü ders burada tamamlandı Yarın 64ncü ders geliyor


62- Yol bütün Şeylerin Eksenidir

YOL varoluşun en önemli konusu en birincil kavramıdır.Çünki bize bir kurtuluş reçetesi sunmaktadır.İyiye ve güzele yönelmiş tüm insanların tükenmek bilmeyen HAZİNESİ, henüz bu kulvara girmemiş olanların da bekcisidir.Yol insanların benliklerini arındırır.Kişiler yalınlastikca, istek ve arzularindan arındikca kendisine yani özbenligine yaklaşa yaklaşa sonunda bilgeliğe ulaşırlar.

62 nci ders
2 nci kıta;

Kişiler yolda iken öğrendikleri güzellikleri kendilerinde yasamalidirlar.Yoksa öğrendikleri bilgi hamalligindan baska birşey olmaz.Böylelerine ilm-el yakin denilir.Fakat bu kişiyi kurtarmaya yetmez.Bilge kişiler ise en yakindakilerden ve henüz iyi olmayanlardan işe başlarlar.En önce işe başlayacakları iyi olmayan mutsuzlar olacaktır.

62 nci ders
3 ncü kıta;

Çinde imparator tahta çıkarken, zengin ve cahil gurup ona pek değerli mücevherler ve cins atlar hediye ederlerdi.Imparatorun yakınındaki bilge kişiler ise imparatoru aydınlatmaya yönelik güzel konusmalar sunarlardi ki, esas kalıcı olanlar da bu bilgelik dolu sözlerdir.

62 nci ders
4ncü kıta;

Gelişmeyi ve yüksek bilinç düzeyinde, yüksek farkındalik ile mutlu ve huzurlu yaşam yolunu seçen insan için YOL bir nimettir.Kisa yoldan nefsin afetlerinden kurtulup, onları erdeme dönüştürmenin bir çaresidir.YOL gerçekten mükemmel bir kurtuluş çaresidir.

62nci ders burada tamamlandı
Yarın 63 ncü ders geliyor.

60. Büyük Bir Ülkeyi Yönetmek Balık Pişirmeye Benzer

KÜÇÜK BİR BALIK PİŞİRMEYE BENZER

Balık pişirmeye meraklı olup, bu ışte biraz tecrübe kazananlar, eğer balık küçük ise fazla hirpalamamak için” acaba pişti mu?” diyerek döndürüp durmazlar.Çünki balıkların küçük bedeni bu kadar çevrilip durmaya dayanamaz, dağılırlar.
Aynı bunun gibi, yonetimdeki kişi eğer bir bilge ise , toplumun çoğunluğu da küçük insanlar (yani henüz nefslerinin kölesi olan ) insan adayları oldukları için TAO küçük balık metaforunu kullanmış.
Bilge kisi Taoizmin en önemli prensibi olan edimsizligi (Wu-Wei) kullanır.Topluma çok dikkatle yön vererek ve onlarla arasında bir sevgi bağı kurarak onların gelişip, olgunlasmalarini sağlar.Şöyle de söyleyebiliriz; Onların bilinçli farkındalik alanlarını genisletmelerine olanak sağlamak için kurallarla, yasaklarla çalışmak yerine, her yaştaki insanlara edebiyat ile müzik, resim, heykeltraşlik ve her türlü sanat alanlarını kullanarak onları da gerçek insan olma kulvarına sokar.

YOL DÜNYAYA HUKMEDINCE HAYALETLER GUCSUZLESIR
GÜÇSÜZ OLDUKLARINDAN DEĞİL
İNSANA ZARAR VERMEZLER.

Tao kelimesinin manası YOL’dur.Eğer insanlar Yol’a gerçek degerini yukleyebilirlerse bu öğretiyi büyük bir titizlikle uygularlar ve zamanla hal edinirlerse,giderek güçsüzlesen ikilikleri artık ne kendilerine ne de artık onların etkisinde kalmayan diğerlerine zarar verecek durumda olur.Böylelikle toplumda yavaş yavaş mutluluk ve huzur yerleşmeye başlar.Gittikçe de gelişir…

YANLIZ RUHLAR DEĞİL
BILGELERDE INSANA ZARAR VERMEZ
BU İKİSİ BİRBİRİNE ZARAR VERMEDİGİNDEN
ERDEMLERI BİR OLUR

Bilgeler salt sevgiyi yaşadıkları için, toplumun henüz ikilikte bulunan bireylerine nasıl hitap edeceklerini bilirler ve onları iyiye ve güzele en güzel şekilde yönlendirirler.Kimseye zarar vermeden vazifelerini başarırlar. ” tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır” misali ikilikte olanlar, bilge yöneticilerin elinde kuzu gibi uysal hale gelirler.Zamanla salt sevgiye dayalı güzel ilişkiler sonunda ikilikte olanların nefslerindeki afetler zamanla erdemlere dönüşür, dolayısıyla hepsi BİR ve bütün olurlar.

60 ncı ders burada tamamlandı Yarın 61 nci ders geliyor

61. Büyük Ulus Aşağı doğru akar

BÜYÜK ULUS AŞAĞI DOĞRU AKAR
VE DÜNYAYLA BİRLEŞİR

TAO ve onun emriyle hizmette olan rical-i gayb, bir lütuf olarak tüm tevazu, sevgi ve şefkat ile tecellilerde bulunmak üzere dünyaya nüzul ederler.

DÜNYANIN DIŞISI
DAİMA SAKINDIR VE BU HALİYLE ERKEĞE ÜSTÜNDÜR.

Her şeye hakim olan varoluşun sahibi ve yöneten kayıtsız varlık TAO’dur.Tüm varoluş da onun sıfatlarıdir.Bu sıfatlara Taoizmde dişi denir. Taoizmde eril ve dişi denildiği gibi, Yin ve yang veya güçlü ve boyun eğen veya karanlık ve aydınlık veya gizli ve açık da denilir.
Varoluş tamamen Tao’nun emrindedir.Kendi başlarına birşey yapmaları mümkün değildir.Çünki onlar sıfatdir.Sıfat daima zatın emrindedir.Zat isterse dilimiz konuşur.Zat onaylarsa sıfatı olan göz bakar ve görür.Işte tüm insanlar (bilgeler hariç) bu yapıp etmeleri kendilerinden oluyor bilmektedir.Kendilerini müstakil bir varlık zannetmekteler.Aslında insanlar bir yere bakmak isteyince bu isteği TAO bilir ve saniyenin bilmemkacta bir zaman içinde bakma olayını yerine getirir.Görme işi böyle olur.Tüm diğer işler de aynen böyle olur.Bizde Rahman 26.  “Herşey yok olucudur” der. Bunu seyh-ul ekber Muhyiddin İbn-ul Arabi Hz’leri “Herşey zaten yoktur” şeklinde tefsir ediyor.Kuranin seslenişi tüm insanlara olduğundan evliya tarafından kesinlikle tefsire muhtaçtır.Kuranin çok büyük bölümü teşbih üzere yazıldığından (Ali İmran 7) kesinlikle evliyanin tefsiri gerekiyor.Bakın Taoizm de aynen Kuran gibi söylüyor.Neden? Hakikat boyutunda tüm anlatım BİR’dir.Ister Allah deyin ister Tao .İnsanlar gelişmişlik oranında idrak sahibidir.Onun için Mevlana ” Sen ne anlatirsan anlat, anlattığın dinleyenin anladığı kadardır.” diyor.Hayatını sorgulamaktan yoksun yaşayan insanlar herşeyi tastamam anladıklarını zannediyorlar.

SÜKUNET AŞAĞIDA BİLİNİR

Sükunet kavramı aşağıda yani dünyada bilinir diyor Tao birinci cümlede.Dünya zıtlıklar alanı olduğu için bu cümleyi söylemiş.Dünyada gürültü olmasaydı sükunet bilinemezdi.Yukarıda yani saf sevginin yaşandığı bilinç alanında sükunet diye bir kelime yoktur.Çünki orada gürültü yoktur.Tao’nun öğretim tarzı şaşırtıcı, tepetaklak cümlelerle bizim farkındaligi yüksek bilinç düzeyine yükselebilmemiz içindir.

KENDİNİ ALCALTMAKLA
BÜYÜK ULUS KÜÇÜK ULUSU KAZANIR.

Tao alçak bilinç düzeyinde yaşayan insanlığın büyük yüzdesine birşeyler anlatabilmek için bilgeleri kullanarak onların seviyesine inip taliplere bilmediklerini öğretir.Bilgeler de % 100 sevgi dolu kişilikleri ile insan adaylarının sevgi ve kabullerini kazanırlar.

BÜYÜK ULUSTAN AŞAĞIDA OLDUĞU İÇİN
KÜÇÜK ULUS BÜYÜK ULUSU KAZANIR.

Küçük ulus yani alçak bilinç seviyesinde yasayan insan adayları zaten bu düşük bilinç seviyelerinden dolayı büyük ulusun yani bilgelerin ilgilerini kendi üzerlerine cekmislerdir.

BÖYLECE BİRİ KENDİNİ ALCALTMAKLA
ÖTEKİ AŞAĞIDA OLDUĞU İÇİN KAZANIR.

Büyük ve küçük daima birbirlerine muhtaçtırlar.Birinin varlığı ötekinin varlığına muhtaçtır. Ellerimizi yıkayıp temizlerken bir elimizin diğerine muhtaç oluşu gibi.

BÜYÜK ULUSUN HALKI KUCAKLAMAK VE DOYURMAKTAN BAŞKA DİLEĞİ YOKTUR
KÜÇÜK ULUSUN HALKA HİZMET ETMEKTEN BAŞKA DİLEĞİ YOKTUR.

Yüksek bilinç düzeyini tam olarak yaşayanların tüm hareketleri sadece alçak bilinç düzeyini yaşayan insan adaylarının maddi ve manevi rizklarini temine yöneliktir. Kendilerinin onlardan asla ve katiyyen bir beklentileri yoktur.Onlar sadece veren eldir. Peki küçük diye adlandırılan toplumun çok büyük belki % 98 bölümü, onlar faydasız ve lüzumsuz mudur? Kesinlikle hayır. Tao asla lüzumsuz ve abes birşey yaratmamistir. Hepsinin kendine göre bir misyonu vardır. Iki kişi birbirine tam olarak asla benzemez. Oyle olsaydı, biri lüzumsuz, abes konumuna düşerdi. Varoluşta her ne varsa ondan vazgeçilemez.

İKİSİ DE DILEKLERINE KAVUŞUR
BÜYÜK ALTTAKIDIR

Biz her ne kadar dünyada olup biten karışıklıklara baktığımızda karamsar bir bakış açısına kapılsak da herseyin ( ne kadar içler acısı görünse de ) tam merkezindedir.En güzel an şu andır.Yaptığınız en güzel iş şu anda tüm dikkatinizi vererek bu yazılanları okumanızdir.En önemli kişi de şu anda gaybi olarak birlikte olduğunuz benim. Hepimizin bu bilince ulaşması ve ” eskiden herşey ne güzeldi” yanilgisindan uzaklaşması (eğer gelişmek istiyorsak) şarttır.
Tao dersin son cümlesinde, “büyük alttakidir ” diyor. Nasıl olmaz. En aşağılardan türlü gayretlerle bilinclerinin farkındalik alanlarını genişlete genişlete gerçek sevgiye, huzura, hürriyete ve en önemlisi sonsuz yaşama kavusanlar büyük değil de nedir?…

61 nci ders burada tamamlandı Yarın 62 nci ders geliyor

59. İnsanı Yönetiğ Kutsala Hizmet Etmek

59 ncu ders
1 nci kıta;

Son birkaç derste olduğu gibi TAO bu derste de Wu Wei denilen edimsizlik prensibinin yuceligine yoğunlaşmış.Bu kıtayı okurken aklıma Hoca Nasreddin’den bir fikra aklima geldi.Hoca bir gün damdan düşmüş.Hemen etrafına insanlar toplanmış.Her kafadan ayrı bir ses.Kimi; Hocam bir yerin kırılmadi inşaallah.Diğeri; Hocam nerelerinde agrin var.Kimi şöyle kimi böyle.Hocamiz da; Siz asıl damdan düşen birini biliyorsanız onu bana getirin, diye onları susturmus.Gercekten de sorunlara doğru reçetelerle çözüm bulmak hemen herkesin kolaylıkla ulaşabileceği bir nokta değildir.Bilge insan kolay yetişmiyor.Gerçi tüm insanlar fitraten bilge olabilecek mahiyette yaratılmışlar ama, nefs insanları gelismeyi sağlayacak bir yaşam tarzından çok gelismeden uzaklaştıran bir yaşama yöneltiyor.
Pisikiyatri bile kendine yönelip yüksek bilinç düzeyinde yaşamayı seçen ve kendine: Ben niçin buradayım?Ben neden varedildim? Sorularını sormaya başlayanları hasta kabul ediyor.
Kısacası; eğer henüz bir bilge değilsek, sorunları çözmek için uygun kişiyi araştıracağız.O konunun uzmanlarına yöneleceğiz.

59 ncu ders
2 nci kıta;

TAO bu kıtada bilge olma yoluna işaret ediyor.Bilge insan olabilmek için; ilk önce kişinin nefsindeki tüm kötü vasiflardan kurtulması gerekiyor.Yani; Öfkeli biriyse sakin ve yumuşak huylu.
Yalan söyleyen biriyse, asla yalan söylemeyen doğru sözlü güvenilir biri.Maleyaniden hoşlanıyorsa, boş sözlerden uzaklaşmış olan biri. Kimini seviyor, kimini sevmiyorsa zat yönüyle herkesi seven birine dönüşmeli.Bunları bu şekilde cogaltabiliriz.Işte kişinin bunları başarması tasavvufta Fenafillah denilen ( ölmeden önce ölmüş gibi) olayların nefsini tetiklemedigi bir konuma ulaşması gerekiyor.Burası kişinin % 51 zararsizlik konumuna ulasmasidir.Gelişmenin geri kalan. % 49 oranı ise kişide oluşmuş tüm pozitif huyların zaman içinde giderek zirveye ulaşmasıyla mümkün oluyor.Kişinin sevgi dolu tüm güzel huylarla bezenmiş, tam güvenilen EMİN konumuna ulaşması gerekiyor ki o bir bilge olmuş olsun.AKIL herkeste ayrı, müstakil bir şey değildir.Bizim beynimiz bir makina mahiyetindedir. Biz aklı kendi makinamizin gelişmişlik oranında evrensel bilincteki külli akıldan beynimizin gücü oranında cekmekteyiz.Interneti buna örnek verebiliriz.Işte bilgeler külli akla öyle güçlü bir şekilde ulaşıyorlar ki çözümler de hemen geliyor.Tao buna bu kıtanın son cümlesinde “derine kök salmak” diyor.Yaratıcının bilincine, aklına çok güçlü bir ulaşım söz konusu.Işte tüm insanlara bu yol açıktır.Bilge olmak isteyen kişilerin başkalarıyla uğraşmak yerine kendi içlerine yönelmeleri, kendi erdemlerini tam açığa çıkarmaları ve bilinçli farkındalik alanlarını genisletmeleri ve her öğrendiklerini kendilerinde yaşama geçirmeleri gerekmektedir.Yaratan herkesi bunu başarabilecek kıvamda yaratmıştır.Bunu basaranlar için de artık bildiklerini başkalarının istifadelerine sunmak ve dersin başlığındaki gibi İNSANI YÖNETİP KUTSALA HİZMET ETMEK yolu tam olarak açılmıştır.

59 ncu ders burada tamamlandı

57. Ülkeyi Açıklıkla Yönet

SİVİL YÖNETIMDE AÇIK SEÇİK DAVRAN
ASKERİ HAREKATTA DÜŞMANI ŞAŞIRT

TAO ” ülkeyi açıklıkla yönet” derken kastedilen vücut ülkesidir.Savaş da, vücut ülkemizdeki nefsimizle gerçekleşen savaştır.Bu mücadelede ruhumuzdan gelen tavsiyelere uyarak nefsimizin isteklerini geri çevirip onu şaşırtmaliyiz.

DÜNYAYI FETHETMEK İSTİYORSAN
KİMSENİN İŞİNE KARIŞMA
BUNLARI NEREDEN BİLİYORUM.

Kendimizi düzeltmemiz gerekirken, bunu bir yana bırakıp başkaların yanlışlarını düzeltmeye çalışmamız akıl kari mı?Kendi vücut ülkemizde nefse karşı fethi, zaferi kazanmadan başka ülkeleri fethetmeye çalışmak abes degil mi?İşe ilk önce kendimizden başlamalıyız.Sonsuz ilim sahibi Tao herşeyi bilendir.

TABULAR ÇOĞALDIKÇA
HALK YOKSULLASIR
HALK HÜNER SAHİBİ OLDUKÇA
ANLAMSIZ ŞEYLER ÜRETMEYE BAŞLAR

Tabular ve belli kalıplar içinde yaşamak insanların katma degeri yüksek güzel şeyler üretmesine kesinlikle en büyük engeldir.Tabular ve kalıplar insanların yaratıcılığını ve hayalgücünü harekete geçiren sağ beynin çalışmasına olanak tanımaz.”Halk hüner sahibi oldukça’dan murat; Yoksulluktan kurtulmak için halk sanat ve zanaatinde değişik detay üretimlere yönelir ama ortaya anlamsız şeyler çıkar.Çünki üretimler sol beynin işlevi olan IQ yani akademik zekadan çıkmıştır.Hayal gücünden yoksun olduğundan yaratıcılıktan uzaktır.Netice; anlamsız şeylerin bolluğudur.Çünki tabular ve kalıplar sol beynin işlevi alanına girer.Bu günkü ilim adamlarının ifadelerine göre IQ diye adlandırılan akademik zekanın çalışma alanı sol beyindir.Sol beynin de basarilarimizdaki etkisinin sadece %20 olduğu saptanmıştır.Sağ beyin ise duygusal zekamizin çalışma alanıdır ve başarılardaki etkisi %80 dir.Tabular kalıplar sol beynin çalışma alanindadir.Dikkat buyurun: Bu bilimsel verilerin olmadığı M.Ö 600 yılında Tao’nun insanlara ne kadar doğru tavsiyelerde bulunduğu hayret vericidir.Bugün Türkiye hariç tüm batı sol beyin üzerine odaklanmaktan vazgeçip duygusal zekamizin alanı olan sağ beyni geliştirmeye yönelik eğitim ve öğretim programları yapmaktadırlar.
Tao “tabular”kelimesini kullanmakla bize ; Gelişmemiş ve yoksul kalmak istemiyorsanız kalıplarınızi ve tabularinizi yıkın ki böylelikle sağ beyninizi kullanmaya başlayarak refaha kavuşun diyor tüm insanlığa.

YENİ YASALAR CIKARDIKCA
HIRSIZLARIN SAYISI ARTAR

Yeni yasaların daima suç oranlarını arttirdiklari da bir gerçektir.Bu uygulama ile sabittir.
M.Ö. 179 da Taocu imparator WenTi ve Taocu kraliçe Tou kraliyeti devir aldıklarında
1-Suçlarda tüm ailenin sorumluluğunu kaldirmislardir
2-Suçlularda beden azalarinin bazılarının kesilme cezasını kaldirmislardir
3-Eyaletler arasındaki ticarete uygulanan vergileri kaldirmislardir
4-Toprak vergisini ürünün%30’unaindirmislerdir.
5-Imparatorlugun sınırlar arasi savaşlarını engelleyecek her şeyi yapmışlardır.
6-Kral ve Kraliçe tüm mahkeme üyelerinin Lao Tzu tarafindan ortaya konan bu Tao nun kutsal kitabını okuyup öğrenmelerine ikna etmişlerdir.

SON KITANIN TÜMÜ

Bu kıtada tümüyle ; Doğal akışa karşı koyan yaptırımların iyilik ve güzellik sağlamaktan çok zarar verdiği ve doğal uyumu yok ettiğini belirterek bizi aydınlatıyor.

57 nci ders burada tamamlandı

56. Bilen konuşmaz

BİLEN KONUŞMAZ

BİLEN KONUŞMAZ
KONUŞAN BİLMEZ

Yolda olan kişi – tasavvuf diliyle – SALİK bir öğrencidir.Adı üzerinde öğrenci.Yarım bilgilerle uluorta konuşmak onun olgunlasmadiginin göstergesidir.Tasavvufta mursidden izin çıkmadan konuşmaya başlamak abestir.Niyazi Misri hz.leri divanınin bir beytinde “kimseye açma razıni” diyor.Yani sırrını kimseye anlatma diyor.
Hatırlarsanız T.V’de Yunus Emre dizisinde Taptuk efendi ( çok konuştuğu için ) Yunus Emre’ye “Ben bilmem” orucunu vermişti.Onun bir müddet ” ben bilmem ” den farklı bir şey söylemesi yasaktı.

GÖZLERİNİ YUM
BÜTÜN KAPILARI KAPA
SIVRILIKLERI BUDA
KARIŞIKLIĞI GİDER

Beş duyu organının, besinide dış dünyaya kapa.Hepsini içine, kendi özün olan içindeki BEN’e yönelt Oradan sana gelen tavsiye ve uyarıları dinle. Tavsiye ve uyarılara uyarak her türlü İYİ ve KÖTÜ alışkanlığından kurtulmaya çalış.Sorularının cevabını ara ki; bu niyetinle rabbimden cevap alabilesin.Son cümledeki İYİ ve KÖTÜ alışkanlığın özellikle altını çiziyorum.Tüm alışkanlıklar “İYİ” bile olsa tekdüze yapıla yapıla yeknesaklasir, manasizlasir kişide bir yük haline gelir.Yapamazsa üzüntüsü kaçınılmaz olur.Onun için iyi veya kötü oluşu bir yana alışkanlığın kendisi kötüdür.

IŞIĞI AYARLA
DÜNYAYA UYUM SAĞLA

Bilgi edinme tutkusu, kişiyi hedefinden uzak tutan çok kalın ve farkına varamadığı ZULMANI bir perdedir.Allahın sekiz subuti sıfatının birincisi hayat ikincisi ilimdir.Herşey gibi ilmi de dozunda almalıdır.Öğrenme hırsı ile ilme sarılma yanlıştır.Bakın hırs denildi.Hırs da nefsimizin bizi hedefimizden uzak tutan bir afetidir.Dünyada uyumlu bir şekilde kararınca ilmi öğren.Ancak hemen uygula ve kendine HAL et.Çünki yaratıcı sen bildiğinle amel edersen ben sana bilmediğini öğretirim diye bize söz vermiştir.

BUNUN ADI GİZEMLİ AYNILIKTIR
SENDEN DEĞİL
AMA YABANCI DA DEĞİL
ONA YARARIN OLMAZ
ZARARIN DA DOKUNMAZ
YUCELTEMEZSIN
KUCULTEMEZSIN DE
BU YÜZDEN DÜNYA İÇİN ÇOK DEĞERLİDİR

Kıtada ifade edilenlerin tümü TAO ile daimi “BİR OLUŞUN” neticesidir.Kimsenin müstakil bir varlığı yoktur.Herkes burada
“O”na ne kadar ayna olabiliyorsa, aynada görünen de o kadardır.Herkes ve tüm herşey onun tecellilerinin açığa çıkabilmesi için mazhardir.Yunus’un ” bir ben var benden içeri”cümlesindeki ben
” O ” dur.Zaten O vardır.O’ ndan başka da Varlık yoktur. Varlık adı üzerinde ezeli ve ebedi VAR olan demektir.Bizler ise ancak ve ancak ikinci dogumumuzu gerceklestirebilirsek var olabilecegiz.Onun için Tao bu kıtada” senden değil” diyor.
“Ama yabancı da değil” derken de bizim Dünya üzerinde ona mazhar oluşumuzu işaret ediyor.Soruyorum size bizim Allaha bir yararımiz veya zararimiz olabilir mi? O’nu haşa yüceltebilir veya küçültebilir miyiz?Sorumuz bile sakil düştü değil mi? TAO sırf iyiliktir.Sadece biz mazhar olanların tam mutlu olmaları ikinci gerçek doguslarini basarmalari Allahin çok istemiş olduğu şeydir.Bütün bu tiyatro zaten bunun içindir.Başarıp basarmamiz da bizden baska birine bağlı değildir.Esas olan burada bulunma gayemizi bilinçli olarak yaşayıp hedefimize ulaşmaktır.Dersin son cümlesinde Tao’nun veya Allahın dediği gibi Allah bizim için ÇOK AMA ÇOK DEĞERLİDİR.Şu satırları yazan bile aslında O ‘ dur….

56 ncı ders burada tamamlandı.

Bir Dua

Hep veren el olmak
Kararan gönle nur
Zulmette kalana ziya
Takdirinle yaşamak

Ağlayana gamze olmak
Nefrette kalana dost
Bundan güzel ne olur
Takdirine kul olmak

Sevilmek herkese hedef
İsterse hemen herkes
Sevmektir onun yolu
Rabbim başartsin bunu

Hakikati fark eden
Hem kendinde hal eden
Gayriyetten kurtulup
Herbir canda BİR olur.

55. Gizli erdemin gücü

55 nci ders;

GİZLİ ERDEMİN GÜCÜ BEBEĞE BENZER.ZEHİRLİ YARATIKLAR ONU SOKMAZ.VAHŞİ HAYVANLARIN PENÇELERI ONA ULAŞMAZ.YIRTICI KUŞLAR ONA SALDIRMAZ.

Taoizmde bilgelik yolunda çok üst düzeylere çıkanlar için “BEBEK” meteforu kullanılır.Bebeklerin de zaten, başlarındaki bingildak kemiklesene kadar tüm evreni kendi uzantıları gibi gördüklerini düşünecek olursak, bu meteforun tam yerinde kullanılmış olduğunu farkederiz.Ihlas ve sevgi ile önyargısız yaklaşım adeta sihirli bir deynek gibi, tüm zorlukları aşmada, tüm kapıları açmada bir “maymuncuk” işlevini taşıyor.

KASLARI ESNEKTIR AMA TUTTU MU BIRAKMAZ.

Bilgeler tam bir uyumla, her durumda en güzeli uygulamaya hazır bir esneklik içindedirler.Fakat bir işe el attilar mı asla pes etmezler.Sabırla, gayretle o işi diğerlerinin menfaati için yapmaya çalışırlar.Ve de başarırlar.
Neden?
Zaten; hem fitrat hem de yaratılan düzen ve sistem buna puzle gibi uygundur da ondan.

DİŞİNİN VE ERKEĞİN CIFTLESTIGINI BILMEZ AMA CİNSELLİĞİ UYANMISTIR.CANLILIĞIN ACIK BELİRTİSİ BUDUR.

Bilgenin kafası dişi,erkek,çiftleşme gibi konularla onların bayağı yönüyle ilgilenmekten uzaktır.Ama neslin devamı açısından bilge de eşiyle bunu uygular.

GÜN BOYU KATILMADAN TIKANMADAN AĞLAR.UYUMUN CANLI KANITIDIR BU.

Bilge gün boyu kendi dışındakilere nasıl faydalı olabileceğinin hesabındadir.Evrene tam bir uyumun en bariz göstergesi de budur.

UYUMU BİLMEK TUTARLILIKTIR.

Bir önceki cümlede de geçtiği gibi uyumun manası (tek bir cümleyle):Kişinin yaratılma nedeninin ” evrene hizmet için olduğunu fark ederek,buna uygun yaşamasidir.”Cümlede,
“uyumu bilmek tutarliliktir ” diye geçiyor.Çevirmen ben olsaydım,
“Uyumu uygulamak tutarliliktir”derdim.Çünki ilim adamları isletilmeyen bilgiye “BİLGİ” adını vermiyorlar.O zaman o gerçekte ÇÖPTUR.Bilgi kirliliğidir.Tutarlılık kelimesi burada tam oturmuş.
“Tüm evrene hizmet için yaratıldığını bilmek ve onu hayata geçirmek” Işte tutarlılık buna denir.Yani fıtrata uyumsuzluk yok, çelişki yok, tam bir irtibat var.Yani Yaratan ile tam bir bağlantı var.

TUTARLILIGI BILMEK BERRAKLIK

Berraklık ihlas kelimesinin eş anlamlısidir.Yani yaratılış fıtratına uygun olarak yaşanırsa ihlasa ulaşılır anlamına geliyor..

YAŞAMI ZENGINLESTIRMEK CÖMERTLİK

Cömertlik bir anlamda bolca paylaşmaktır.Paylaşmak ise fakirlestirmez, bilakis zenginleştirir.

DÜŞÜNCEYE HAKİM OLMA ENERJİSİ GÜÇTÜR.

Düşüncenin gerçekleşebilmesi uygun zemini ve zamanı sabırla beklemeye bağlıdır.Bunu da güçlü olanlar başarır.

VARLIKLAR GÜÇLERİNİN ZİRVESİNE ERISINCE SOLMAYA BAŞLARLAR.BU YOL’DA OLMAYANLAR İÇİN BÖYLEDİR.YOLDA OLMAYAN ERKEN ÖLÜR.

Konu edilen güç, nefsaniyet ile ilişkili ise, onun hükümranlığı kısa ve geçicidir.Yol’u yaşam tarzı olarak secmeyenlerin sonu hüsrandir.Yokoluşa mahkumdurlar.Ne kadar çok yaşasalar, Yol’da olmayanlar için ölüm erken tahakkuk etmiştir.

55 nci ders burada tamamlandı