56. Bilen konuşmaz

BİLEN KONUŞMAZ

BİLEN KONUŞMAZ
KONUŞAN BİLMEZ

Yolda olan kişi – tasavvuf diliyle – SALİK bir öğrencidir.Adı üzerinde öğrenci.Yarım bilgilerle uluorta konuşmak onun olgunlasmadiginin göstergesidir.Tasavvufta mursidden izin çıkmadan konuşmaya başlamak abestir.Niyazi Misri hz.leri divanınin bir beytinde “kimseye açma razıni” diyor.Yani sırrını kimseye anlatma diyor.
Hatırlarsanız T.V’de Yunus Emre dizisinde Taptuk efendi ( çok konuştuğu için ) Yunus Emre’ye “Ben bilmem” orucunu vermişti.Onun bir müddet ” ben bilmem ” den farklı bir şey söylemesi yasaktı.

GÖZLERİNİ YUM
BÜTÜN KAPILARI KAPA
SIVRILIKLERI BUDA
KARIŞIKLIĞI GİDER

Beş duyu organının, besinide dış dünyaya kapa.Hepsini içine, kendi özün olan içindeki BEN’e yönelt Oradan sana gelen tavsiye ve uyarıları dinle. Tavsiye ve uyarılara uyarak her türlü İYİ ve KÖTÜ alışkanlığından kurtulmaya çalış.Sorularının cevabını ara ki; bu niyetinle rabbimden cevap alabilesin.Son cümledeki İYİ ve KÖTÜ alışkanlığın özellikle altını çiziyorum.Tüm alışkanlıklar “İYİ” bile olsa tekdüze yapıla yapıla yeknesaklasir, manasizlasir kişide bir yük haline gelir.Yapamazsa üzüntüsü kaçınılmaz olur.Onun için iyi veya kötü oluşu bir yana alışkanlığın kendisi kötüdür.

IŞIĞI AYARLA
DÜNYAYA UYUM SAĞLA

Bilgi edinme tutkusu, kişiyi hedefinden uzak tutan çok kalın ve farkına varamadığı ZULMANI bir perdedir.Allahın sekiz subuti sıfatının birincisi hayat ikincisi ilimdir.Herşey gibi ilmi de dozunda almalıdır.Öğrenme hırsı ile ilme sarılma yanlıştır.Bakın hırs denildi.Hırs da nefsimizin bizi hedefimizden uzak tutan bir afetidir.Dünyada uyumlu bir şekilde kararınca ilmi öğren.Ancak hemen uygula ve kendine HAL et.Çünki yaratıcı sen bildiğinle amel edersen ben sana bilmediğini öğretirim diye bize söz vermiştir.

BUNUN ADI GİZEMLİ AYNILIKTIR
SENDEN DEĞİL
AMA YABANCI DA DEĞİL
ONA YARARIN OLMAZ
ZARARIN DA DOKUNMAZ
YUCELTEMEZSIN
KUCULTEMEZSIN DE
BU YÜZDEN DÜNYA İÇİN ÇOK DEĞERLİDİR

Kıtada ifade edilenlerin tümü TAO ile daimi “BİR OLUŞUN” neticesidir.Kimsenin müstakil bir varlığı yoktur.Herkes burada
“O”na ne kadar ayna olabiliyorsa, aynada görünen de o kadardır.Herkes ve tüm herşey onun tecellilerinin açığa çıkabilmesi için mazhardir.Yunus’un ” bir ben var benden içeri”cümlesindeki ben
” O ” dur.Zaten O vardır.O’ ndan başka da Varlık yoktur. Varlık adı üzerinde ezeli ve ebedi VAR olan demektir.Bizler ise ancak ve ancak ikinci dogumumuzu gerceklestirebilirsek var olabilecegiz.Onun için Tao bu kıtada” senden değil” diyor.
“Ama yabancı da değil” derken de bizim Dünya üzerinde ona mazhar oluşumuzu işaret ediyor.Soruyorum size bizim Allaha bir yararımiz veya zararimiz olabilir mi? O’nu haşa yüceltebilir veya küçültebilir miyiz?Sorumuz bile sakil düştü değil mi? TAO sırf iyiliktir.Sadece biz mazhar olanların tam mutlu olmaları ikinci gerçek doguslarini basarmalari Allahin çok istemiş olduğu şeydir.Bütün bu tiyatro zaten bunun içindir.Başarıp basarmamiz da bizden baska birine bağlı değildir.Esas olan burada bulunma gayemizi bilinçli olarak yaşayıp hedefimize ulaşmaktır.Dersin son cümlesinde Tao’nun veya Allahın dediği gibi Allah bizim için ÇOK AMA ÇOK DEĞERLİDİR.Şu satırları yazan bile aslında O ‘ dur….

56 ncı ders burada tamamlandı.

Leave a comment